25.03.2020
Uluslararası İlaç Üreticileri ve Dernekleri Federasyonu (IFPMA) küresel ilaç şirketlerinin COVID-19 salgınına yönelik tedavi, tanı ve aşı geliştirme çalışmalarına yönelik taahhütlerini açıkladı.
19 Mart 2020, Cenevre – Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin (AIFD) de üyeleri arasında bulunduğu; dünyanın önde gelen ilaç şirketlerini temsil eden Uluslararası İlaç Üreticileri ve Dernekleri Federasyonu (IFPMA), ilaç sektörünün küresel COVID-19 salgınına karşı görülmemiş ölçüde bir seferberlik başlattığını ve sektörün daha fazlasını yapmaya kararlı olduğunu duyurdu.
İlaç sektörü, tüm dünyadaki hastalara güvenli ve etkin tanı, tedavi ve aşıları en hızlı şekilde ulaştırmak üzere becerilerini, teknolojilerini ve kaynaklarını kullanma faaliyetlerine hız verecek.
Eli Lilly Başkanı, CEO’su ve IFPMA Başkanı David Ricks, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sektörümüz, küresel salgını olabilecek en yüksek seviyede ciddiye aldığını ve bütünüyle bir ekip olarak çalışma ihtiyacını ortaya koyuyor. Bu nedenle bugün bir sektör olarak, küresel salgınla savaşmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya dair taahhütlerimizi paylaşmak istiyoruz.”
IFPMA’nın açıkladığı taahhütler, önde gelen araştırmacı ilaç firmalarının, insanlığı yükselen küresel salgına karşı koruyacak terapi ve aşıları sunabilmek için bilimsel uzmanlık, teknik beceriler ve üretim kapasitelerinin paylaşımına dair ortak iradesini ortaya koyuyor. İlaç sektörü, hükümetler, Dünya Sağlık Örgütü ve tüm dünyadaki sağlık sistemleri ile işbirliği içinde salgına karşı ortak ve kolektif bir mücadele yürütecek.
IFPMA tarafından açıklanan taahhütler şöyle sıralanıyor:
Güvenli ve etkili aşıların geliştirilebilmesinin hızlandırılması için sektörün uzmanlığı ve bilgi birikiminin kullanılması ve bu alanda katkı sağlayabilecek diğer iş ortaklarıyla işbirliği yapılması
Küresel sağlık hizmeti sistemlerinin, karşı karşıya kaldıkları baskıyı yönetmelerine destek olma adına sektörün medikal uzmanlığının kullanılması
Potansiyel terapilerin ve aşıların test edilebilmesinin yanı sıra COVID-19 hastaları için mümkün olduğunca çok sayıda test yapılabilmesini sağlayacak tanı kapasitesinin geliştirilmesi ve ölçeklendirilmesine yönelik araç ve bulguların paylaşılması
Sektörün üretim kapasitesinin artırılması ve başarılı bir aşı ya da tedavi geliştirildiğinde üretimin artırılabilmesi için kullanılabilir üretim kapasitesinin paylaşılması
Yaşamı tehdit eden hastalıklara yönelik olanlar da dahil olmak üzere tüm temel ilaçların, aşıların ve tanı yöntemlerinin hastalara sunulmasının sürekliliğini güvene altına almak için çalışılması. Hükümetlere ihtiyaç sahiplerinin söz konusu tedavi ve aşılara erişimlerini kolaylaştıracak politika ve kararları üretme çağrısında bulunulması
Araştırmacı ilaç firmaları, SARS, MERS, Zika ve Ebola gibi yeni virüslerde on yıllara uzanan deneyimlerine ve bilgi birikimlerine dayanarak, yeni koronavirüsün (SARS-CoV-2) genom diziliminin paylaşılmasının hemen ardından potansiyel tedavileri tanımlayabilmek için mevcut ilaç kataloglarını araştırmaya başladılar. Virüslerin deşifre edilebilmesi ve potansiyel bir aşının geliştirilebilmesi için gereken süreyi önemli ölçüde kısaltan teknolojilere önemli miktarda kaynak ayıran sektör, bu çabalara yönelik olarak kamu sağlığı alanındaki iş ortaklarıyla da birlikte çalıştı. Bu çabalar sayesinde klinik araştırmalara hızlı bir biçimde dahil edilebilecek aşıların geliştirmesini kolaylaştıran platformlar halihazırda kullanılabiliyor.
Günümüzde yeni ve mevcut ilaçların test edilebilmesi için halihazırda 80’den fazla klinik araştırma yürütülüyor. IFPMA üyesi en az dokuz şirket, yeni tanı testleri, aşılar ya da tedaviler geliştirirken, halihazırda virüsün enfekte ettiği hastaların tedavi edilebilmesi için mevcut ilaçları test ediyorlar. Diğer şirketlerse vakaların daha hızlı bir şekilde tespit edilebilmesine yönelik hızlı tanı teknolojileri geliştirmeye odaklanmış durumda.
Hastalar için yeni tanı testleri, aşılar ve tedavilerin geliştirilme süreçlerinin daha da hızlandırılabilmesine yönelik olarak kamu kurumlarıyla el ele veren sektörde daha önce benzeri görülmemiş seviyede bir işbirliği yaşanıyor. Terapi ve aşıların gelişimini hızlı bir şekilde yürütmek için aralarında BARDA, CEPI, IMI’nin de bulunduğu kurumlarla çok sayıda işbirliği araştırma programı üzerinde anlaşmaya varılmış durumda. İlaç sektörü, hastaların ihtiyaçlarının giderilmesi için kamu kurumları, akademiler ve sağlık hizmetlerinin diğer paydaşları ile işbirliğini sürdürmeyi de taahhüt ediyor.
Küresel COVID-19 salgını ile mücadelenin olağanüstü çabalar gerektirdiğinin altını çizen IFPMA Genel Direktörü Thomas Cueni, şunları söyledi: “Dünya toplumlarının, etkisi giderek artan bu küresel salgından insanlığın korunabilmesi için gerekli terapi, aşı ve tanı yöntemlerinin en hızlı şekilde geliştirilmesi ve sektörün gelecekte dünyayı etkileyebilecek küresel sağlık krizlerine karşı hazırlıklı olunması boyutlarında ilaç sektörüne güvenebileceğini vurgulamak istiyorum. Elbette aklımız ve kalbimiz, bu salgından etkilenen herkesle birlikte. Durumun ciddiyeti tüm sektörde ‘tek takım’ yaklaşımını zaruri kılıyor. Hepimiz, eylem irademizi yansıtan bu aksiyon planının etrafında toplanmalıyız. COVID-19 salgınının küresel etkisi altında atıl kalamayız. Salgın, hem sağlık sistemleri hem de sağlık profesyonellerinin görev kabiliyetlerine ciddi tehditler barındırıyor. Kontrol altına alınmadığı takdirde, COVID-19’un etkisi yalnızca düşük ve orta gelir grubundaki ülkelerin zayıf sağlık sistemlerinde değil, tüm sağlık sistemleri üzerinde yıkıcı sonuçlara yol açabilir.”